Bu yazımızda süperiletkenlik ile ilgili olarak bilinmesi gerekenlere değiniyoruz. İşte detaylar…
Metal ve alaşımlarda sıcaklık mutlak sıfıra yakın derecelere düşürüldüğü zaman elektrik direnci aniden düşmektedir. Bu durum ilk kez 1911 yılında Kamerlingh Onnes tarafından gözlemlenmiştir ve gerçekleşen bu olaya süperiletkenlik adı verilmiştir.
Onnes 1908 yılında helyum gazını sıvılaştırmış, böylece metallerin düşük sıcaklıklardaki elektriksel niteliklerini incelemiştir. Bu çalışması sayesinde 1913 yılında Nobel fizik ödülü almıştır.
Süperiletkenliğe geçiş sıcaklığına kritik sıcaklık denilmekte olup, kritik sıcaklık her süperiletken madde için farklı bir değer ile öne çıkar. İlk keşfedilen süperiletken civanın süperiletkenliğe geçiş sıcaklığı -269C olup, bu düşük sıcaklıklara normal soğutucularla ulaşmak şu an için mümkün olmadığından süperlietken sıvı helyum gibi çok düşük sıcaklıklarda sıvılaşmakta olan gazlar kullanılarak soğutulmaktadır.
İletkenin sıfır dirençli olan süperiletken haline gelebilmesi için gereken temel şart düşük sıcaklık olup, bazı durumlarda düşük sıcaklık tek başına yeterli de olmaz çünkü kuvvetli manyetik alan süperiletkenliği engeller. Bu nedenle manyetik alanın belli bir değerin altında bulunması gerekmektedir.
Süperiletkenler doğru akıma direnç göstermemesinin yanında manyetik alanı dışlar. Bu olaya Meissner Etkisi denilmekte olup, bu etki, süperiletkene yaklaştırılan mıknatısın süperiletken üzerinde oluşturmakta olduğu akımlar nedeniyle manyetik bölüme eşit ancak ters yönde manyetik alan oluşturur.
Süperiletken daha çok mıknatıslar parçacık hızlandırıcılarında, MR görüntülemelerinde ve hassas algılayıcılarda kullanılmakta olup, fizik ve teknoloji hususunda önemli buluşlardan biridir.