Ünlü fizikçi Stephen Hawking’in kıyamete dair teorisi hala konuşuluyor. Peki bu teorinin detayları nelerdir? İşte Stephen Hawking kıyamet teorisi hakkında bilgiler…
Yaşadığı rahatsızlık nedeniyle hem konuşamayan hem de hareket edemeyen Stephen Hawking, buna rağmen düşüncelerini okuyan bir yazılım tarafından fikirlerini paylaşmıştı ve kıyamet teorisini ortaya atmıştı. Söz konusu kıyamet teorisini 2000 yılında televizyonda ilk kez açıklamıştı. Kıyamet teorisini tam açıkladığı sırada Antarktika kıtasında devasa bir buz kütlesinin koptuğu haberinin alt yazı olarak geçmesi dikkat çekmişti.
Stephen Hawking katıldığı programda kıyametin doğanın kendi kendini yok etmesi ile gerçekleşeceğini iddia etmişti. Evrenin en fazla bin yıllık ömrünün kaldığını söyleyen Stephen Hawking, Dünyanın yok olmasının önüne geçilebilmek için insanların yeni yaşanabilir gezegenler keşfedip onlara göç etmesi gerektiğini ifade etmişti.
Stephen Hawking’in kıyamet teorisine göre 2000 – 2400 yılları arasında El Nino iklim değişiklikleri daha bariz görülecek. Salgın hastalıklar artacak. Kasırga ve hortumlar artacak. Sera etkisi daha şiddetli olacak. Ani ısı değişimleri bitki örtülerini etkileyecek. Buzullar eriyecek, çığ felaketleri artacak ve 2400’lü yıllara gelindiğinde Alp Dağları’nda kar kalmayacak. 2400 – 2500 yılları arasında ise Güney Yarımküre felaketler yaşayacak olup okyanuslardaki sular yükselerek Güney Avrupa’da büyük bir kuraklık başlayacak. İnsanlar güney yarım küreden kuzey yarım küredeki ülkelere göç edecek ve bu durum 2500 – 2800 yılları arasında büyük savaşlara neden olacak. Bir yandan buzullar eriyecek ve karalar su altında kalacak. 2800 yılından sonra Dünyanın atmosferi tamamen değişecek olup sülfürik asitlerin evreni kaplaması nedeniyle canlı yaşamı kalmayacak.
Bilim insanlarının elinin çabuk tutması gerektiğini yoksa doğanın kendi kendini yok edeceğini söyleyen Stephen King’in bu kanıya Britanya’da yaşanan sel olayları, kutuplarda kopan buz dağları, Asya’daki şiddetli kuraklık, Afrika ve Asya’da kuraklık ve bunun sonucunda meydana gelen salgın hastalıklar gibi etkinler nedeniyle vardığı düşünülüyor.
