Yazımızda inovasyon ve buluş kelimelerinin anlam olarak ne gibi farklılıklara sahip olduğuna yer veriyor, iki terim arasındaki anlam farkına değiniyoruz.
Buluş kavramı inovasyon kavramına göre çok daha popüler ve uzun süredir kullanılan bir terim olarak bilinmektedir. İki terim arasında bazı farklılıklar da bulunmaktadır. İnovasyon kavramı, hem bir süreci hem de sonucu ifade etmektedir.
Buluşlar inovasyonun bir kıvılcımı olarak karşımıza çıkmaktadır. Buluşa verilebilecek en somut örnek Graham Bell tarafından yapılan telefon buluşudur. Telefonun inovasyonunu doğuran temel unsur ise telefonu Steve Jobs’un adeta bir inovasyon haline getirmesidir. İnovasyona gösterilebilecek örnek Apple firması tarafından yapılan iPhone tanıtımıdır. Çünkü bu cihazlar kısa sürede günlük hayatın adeta bir parçası haline gelerek yeni bir süreci başlattılar.
İnternetin günümüzde son derece yaygın olması ve pek çok buluşun internet üzerinden ortaya çıkarılması bir inovasyon süreci olarak gösterilebilir. Buluş yapmak çoğu zaman yeterli olmaz. Buna örnek olarak Nikola Tesla tarafından üretilen çeşitli buluşlar büyük bir armağan olsada kendi ülkesinde yeterli imkanları bulamadığından inovasyon sürecini ilk etapta başlatamamıştır. Zaman içerisinde kendisine New York’tan gelen teklif ile Thomas Edison’un şirketinde çalışmış, ancak bu durum onun buluşlarından inovasyon süreci bakımından Edison’un faydalanmasına neden olmuştur. Bu yüzden Edison ile arasında büyük bir gerginlik meydana gelmiştir. Tesla buluşları yapsada onun buluşlarını inovasyon haline getirebilen kendisi olmamıştır ve bunun sıkıntılarını çekmiştir.
Sonuç olarak inovasyonu sağlayabilmek için gereken temel etkenler yatırım, Pazar araştırması, medya ile ilişkilerdir. Buluş bir kıvılcım iken inovasyon onun bir alev haline dönüşmesidir.