Türkiye’de bankacılık sektörünün yakın geçmişinde bazı önemli iç ve dış gelişmeler büyük rol aldı. Bunlardan belki de en önemlisi, Ocak 1980 kararlarıyla neoliberal düzene aşamalı olarak geçişti. Ardından 1990’lı yıllarda kendini hissettiren küresel ekonomik kriz ve sonrasında Türkiye’deki ekonomik kriz bankacılık sektörünün bugünkü şeklini almasında önemli roller üstlendi.
Türkiye, ekonomisi dört dörtlük olmayan bir ülke, ki bunu Türk Lirası’nın sterlin, euro ve dolar karşısındaki durumuna bakarak, istihdam ve işsizlik oranlarını karşılaştırarak ya da enflasyonu göz önünde bulundurarak tahmin etmek oldukça kolay. Öte yandan ekonomi alanında gelişmeler de mevcut. Örneğin yatırımlara ve girişimlere yönelik teşvikler önemli bir boyutta ya da bankacılıkla ilgili mevzuatlarda yapılan değişiklikler hem ülke, hem de birey maliyesini koruma yönünde olumlu gösterilebilir.
Tüm bunların ışığında gelişen teknoloji ve buna paralel olarak cep telefonu, bilgisayar ve internet kullanımı da son derece yüksek seviyelerde. Tam da burada bankaların telefon, mobil ve internet bankacılığı işlemleri devreye girmiş durumda. Şubelere gitmeye gerek kalmadan birkaç dakika içinde hemen her işlem yapılabiliyor.
Bankaların iş yüklerini, yani masraflarını azaltmasına yarayan bu hizmetler, müşterilerin de zaman ve para tasarrufuna olanak tanıyor. Bankaların verdiği hizmetleri bir adım öteye taşıyan ise, pijamalı adam reklamlarıyla daha sık karşılaştığımız Enpara oldu. Bu yazımızda Enpara’nın olumlu ve olumsuz yönlerini sunmaya çalıştık. Takdiri de size bırakıyoruz.
Önce kötü yanından başlayalım. Enpara’da şube yok. Bu bir açıdan kötü; çünkü isteğini, derdini yüz yüze anlatmaya alışık olanlar için büyük bir eksiklik.
Olumsuz yanı bitti. Şimdi gelelim diğer özelliklerine, yani artılarına:
Şube, kâğıt, elektrik ve benzeri kalemlerin oluşturduğu masraflar olmadığı için Enpara’nın sunduğu artılar yüksek oranda. Örneğin hemen hemen her bankadan daha yüksek faiz veriyor mevduat hesaplarına. 32 günlüğüne bir bankada açacağınız şube hesabına göre, ortalama en az 3-4 puan yüksek veriyor. İnternet bankacılığına verdikleri oranlar normal bankaların daha yüksek oluyor; ancak Enpara’nın verdiği oran, onlarınkinden de yüksek.
Bir diğer iyi yanıysa, günlük birikim şansı tanımış olması. Birkaç günlüğüne elinize geçen tutarı, bir geceliğine birikim hesabınızda tutarak kazanç sağlamanız mümkün. Dahası, hesabınıza en az üç otomatik ödeme talimatı verirseniz, bir puan yüksek faiz görüyor.
Normal internet bankacılığında yapabildiğiniz her şey Enpara ile mümkün. Artı, havale ve EFT ile uğraşırken kesintiyi aklınıza takmanıza gerek kalmıyor; çünkü başka banka hesaplarına gönderdiğiniz para için sizden herhangi bir kesinti yapmıyor.
İhtiyaç kredisi için oranları da diğer seçeneklere göre makul seviyelerde ve bazı artı kalemleri de yok. Böylece aldığınız paranın çok üstünde borçla karşılaşmıyorsunuz.
Paranızı herhangi bir Finansbank ATM’si aracılığıyla yatırabilir veya çekebilirsiniz. Ayrıca, ayda bir kereye mahsus, bir başka banka ATM’si aracılığıyla ücretsiz para çekebilirsiniz; yalnız bu hakkınızı kullanırken dikkat etmenizde yarar var. Aynı ay içindeki ikinci ve sonraki para çekme işlemlerinizden para kesilecektir.
Enpara’nın son kampanyası ise “Ayın Enparalısı” oldu. Size sunulan şartlardan yeteri kadarını yerine getirirseniz bir sürprizle karşılaşacaksınız. Her ay değişen bu ayrıcalıkla tam da size göre bir fırsat karşınıza çıkabilir. Mart ayı için kampanyaları, alınan uçak biletinin en çok 50 TL’sini 7 Nisan’da iade etmek oldu. Yani 250 TL ve üstü bilet alanlar, Nisan’da 50 TL iade aldılar.
Enpara’yı bir banka gibi görenler yanlış düşünmüyorlar; ancak ona biraz da online ödeme sistemi gibi, biraz da fırsat sitesi gözüyle bakanlar kesinlikle haklılar…
