Bu içeriğimizde el konsollarının tarihine ilişkin olarak bilgilere yer vermekteyiz. İşte ayrıntılar…
İlk el konsolu 1950’lere dayanmaktadır. İsmi tam olarak bilinmeyen konsol bir fotoğraf makinesine benziyordu. 1976 yılına kadar el konsolu kategorisinde elle tutulur bir ürün yoktu. 1976 senesinde ise Mattel Auto Race isimli el konsolu çıkmış ve o yıllarda biraz popüler olmayı başarmıştı.
Mattel Auto Race
Bu konsol sadece tek bir yarış oyunu barındırmakta idi. Üç şeritli bir pistte sürekli olarak diğer araçları geçmeye çalıştığınız oyunda geçtiğiniz araç sayısı puanınız olmakta idi. Bu oyunda grafik olarak tüm araçları temsil eden kırmızı ışıklar da bulunuyordu.
1979 yılında ise Microvision tarafından kartuşlu olarak nitelendirilebilecek olan değiştirilebilir ekranlı el konsolu piyasaya sürülmüştü. Söz konusu konsol ile Pinball, Blockbuster gibi yapımları oynamak mümkündü. Microvision tarafından daha sonra el atarisi kendisini gösterdi. Ülkemizde de 1990’lı yılların el atarisi yaygın olarak kullanıldı.
Nintendo Hamleleri
1976 yılından itibaren tümleşik el konsollarının yaygınlaşmasıyla beraber block grafikler gelişerek animasyon haline geldi. 1989 yılında Nintendo tarafından sunulan Gameboy ise oyuncular için bir milattı çünkü dönemin en iyi el konsolu idi. NES oyunlarını cepte taşıma fikri de çok cazipti ve firma bu ürünü ile büyük bir kar elde etti. Günümüzde bile Gameboy’un gelmiş geçmiş en fazla satan el konsolu olduğu biliniyor. Gameboy ile beraber meşhur Pokemon serisinin Red, Blue ve Green’i bizlere tanıtılmıştı ve Gameboy uzun bir süre oyuncuları tesiri altında bıraktı. O dönem piyasaya sürülen pek çok el konsolu Gameboy’un yanına bile yaklaşamamıştı.
Sony Hamleleri
Her ne kadar büyük konsolları ile bilinsede el konsolu alanında da hamleler yapan Sony, PSP yani PlayStation Portble ile el konsolu akımına katılmıştı. PSP, PlayStation 2 çıktıktan sonra çıkmıştı ve meşhur PlayStation 2 konsolunun grafiklerini sunuyordu ve hem ekstra kontrolcü hem de remote play olarak adlandırılan kavramla PSP üzerinden oynamak mümkün oluyordu. PS3 oyunlarını da aynı şekilde oynayabiliyordunuz. Nintendo ise bu sefer Nintendo DS ile beraber dokunmatik çift ekran teknolojisi sundu. Aynı zamanda oyun kütüphanesini genişletti. Sony ise 2011 yılında PsVita el konsollarıyla kendisini gösterdi. PsVita, PS3 grafiklerini barındıran ve PS4’e kontrolcü ve Remote Play olarak bağlanabilen bir el konsolu olarak çıkmıştı.
Zaman içerisinde Nintendo’nun 3D deneyimine yönelik olarak çeşitli en konsolları hamleleri olduğu biliniyor. Örneğin nintendo 3Ds, 3D gözlük kullanmadan üç boyut deneyimini yaşatabilmesiyle ön plana çıkıyordu. Switch ise büyük bir milat olmuştu çünkü hem büyük ekranda oynayabildiğiniz hem de el konsolu olarak kullanabildiğiniz çok pratik bir tasarımı vardı. Sonuç olarak hem Nintendo hem de Sony el konsolları konusunda genel olarak başarılı idi ve diğer markaları geride bırakıyorlardı. Açıkçası Nintendo’nun bir tık daha ileride olduğunu söylemek de mümkün.