Assassin’s Creed Mirage oyununun çıkmasına ramak kala AC serisinden Isu medeniyetine dair bilgi sahibi olmanız, eğer oyunu oynayacaksanız size fayda sağlayacaktır. İşte Isu medeniyetine ilişkin bilinmesi gereken unsurlar…
Günümüzün sevilen video oyunlarından biri olan ancak zaman zaman aynı görevleri tekrar ettiği pek çok oyun bulunması nedeniyle de eleştirilen Assassin’s Creed’in yeni video oyununun çıkmasına adeta saatler kaldı. Bu kapsamda Assassin’s Creed Mirage video oyunu piyasaya sürülecek. Söz konusu oyunun çıkmasından önce Isu Medeniyeti’ne dair bilgi sahibi olmanız faydalı olabilir. Ancak seriyi hiç oynamayanlar için spoiler olarak kabul edilebilecek bazı bilgiler de vereceğimizden okumadan önce bunu göz önünde bulundurun.
AC oyun serisinin temelinde suikastçiler vardır. Zaten Assassin’s ifadesinin karşılığı da bu olup, suikastçiler, özgürlük ve toplum refahı adına eylemler yapan bir örgüttür. Söz konusu örgütle tamamen zıt fikirlere sahip olan tapınakçılar grubu da bulunmaktadır ve söz konusu iki örgüt yüzyıllardır birbirleriyle büyük bir mücadele etmektedir.
Assassin’s Creed serisinin temelini oluşturan konunun Isu medeniyeti olduğu biliniyor. Eskiden yaşayan ileri tür olarak isimlendirilen Isular, Dünya’da var olan ilk küresel medeniyeti kurmuş olan ancak hakkında çok az bilgi bulunan bir topluluktur. Isu ırkı, AC serisine göre insanlardan üstündür. Fiziksel olarak daha dayanıklı, daha güçlülerdir ve teknolojiye çok iyi adapte olurlar. Bunun yanı sıra altıncı hisleri daha kuvvetlidir ve bu durum insanlar tarafından da Isu ırkının üstün görülüp yıllarca köleliğin kabul edilmesinde etkili olmuştur.
Hikayeye göre ISU, 77.000 yıl kadar öncesinde var olmuş olan bir topluluktur ve teknolojik anlamda günümüz dünyasının çok daha ilerisindedir. Örneğin bugün geliştirilen yapay zekayı binlerce yıl öncesinde zaten çoktan icat etmiş durumdaydılar. Isu Medeniyeti zaman içerisinde itaatkar bir işgücü oluşturabilecek bir toplum oluşturmak çalışır ve bunu primat türlerinin genetiğini değiştirerek yapar. Ancak yapay zeka ve insan türlerinin genetiğinin değiştirilmesinin zaman içerisinde tehdit olacağı düşünülmüştür ve bazı kararlar alınmıştır. Isular aldıkları kararlar doğrultusunda daha fazla hakimiyet kurabilmek için çeşitli teknolojik silahlar ve araçlar geliştirir. İşte AC serisinde gördüğümüz, hem suikastçilerin hem de tapınakçıların ona sahip olmak için büyük bir çaba sarfettiği Cennet Elması’nın bu araçlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.
Isular, ellerindeki araçları kullanarak insanoğlunu adeta köle gibi çalıştırarak yeryüzünde büyük bir hakimiyet kurmuşlardır fakat içlerindeki Phanes isimli bilimci büyük bir hata yapmıştır ve söz konusu hata tüm Isu ırkına mal olacaktır. Genetiğini değiştirdiği insanlardan birine aşık olan Phanes, bu yüzden Isu ile insan arasında oluşan ilk duygusal bağın büyük bir örneği olup, kendi ırkı bu durumu kabul etmez ve Phanes, sevdiği insanla birlikte Atlantis’e kaçar ve sonrasında Phanes’in eşi bir kız çocuğuna hamile kalır ve çocuğun ismi Eve’dir. Yapı gereği Isular tarafından kullanılan kadim teknolojik aletlerden etkilenmeyen Eve, bunu damarlarındaki Isu kanı sayesinde yapar ve yarı insan olduğu için insanların köle olarak muamele görmesinden rahatsız olur ve sonrasında Adam isimli bir insanla beraber on yıl sürecek olan insan-isu ırkı savaşını başlatır. Ardından Adam’dan çocuğu olur ve böylece Isu – İnsan ortak ırkı ortaya çıkar.
Mesela Assassin’s Creed Odyssey’de gördüğümüz Kassandra ve Alexios karakterleri de insan-İsu ırkına gösterilecek örneklerdendir. AC oyunlarında yer almakta olan Eagle Vision isimli yetenek, Isu ırkından gelme bir özelliktir. İnsanlar ve Isuların melezleşmesi sonucunda bazı insanlarda kartal görüşü özelliği oluşmuştur.
Eve ile Adam’ın başlattığı isyanın sonucunda 10 yıl boyunca süren savaşta insanlar büyük bir mücadele örneği gösterirken Isular ise binlerce yıldır devam eden düzenlerini korumak için savaşmaktadır ve iki taraf da büyük kayıplar verir. Dünya üzerindeki en kanlı savaşın da bu olduğu kabul edilir. İki ırkın bu savaşları akabinde kıyamet kopmaktadır ve kıyametin kopmasından sonra Isu ırkı dahil pek çok canlı nüfusunun neredeyse tamamı yok olmuştur. Felaketin sonrasında sadece küçük gruplar üstün teknolojilerle inşa edilmiş olan sığınaklarda sağ kılmışlardır. Isuların bir kısmı felaket meydana gelirken reenkarnasyon yöntemine başvurur. Felaketten yıllar sonra zaman içerisinde insan ırkı sayısal anlamda Isulara nazaran çoğunluk hale gelecektir.